Katıldığı bir kurs sayesinde seramikle tanışan ve şimdi 6 yıldır bu alanda çalışmalarını sürdüren Adalan, seramik sanatına nasıl başladığını, ürettiği seramik eserleri ve gelecekteki hedeflerini aktardı.
Reklam, giyim ve sağlık sektörlerinde uzun yıllar çalıştıktan sonra seramik sanatına ilgi duymaya başlayan Adalan, şunları söyledi:
“Seramik, hayatıma tamamen dahil oldu. Şimdi atölyemde tasarım ürünleri üretiyor ve eğitimler veriyorum.”
Adalan, seramik eğitimini seramik sanatçısı Hülya Sözer’den aldığını belirtti ve “Seramikle günlük hayatta kullanılan tabaklar, kupalar ve bardaklar gibi ürünlerin yanı sıra özellikle balık figürlü dekoratif objeler üretiyorum. Duvar panoları, sehpalar, abajurlar ve masa üstü kaseler gibi mekanları özgürce ifade edebilecek ürünler tasarlıyorum” şeklinde konuştu.
Seramik eserlerin üretim sürecine de değinen Rabia Rukiye Adalan, şu bilgileri paylaştı:
“İlk olarak çamuru ellerimizle yoğurarak başlıyoruz. Daha sonra istediğimiz objenin formunu veriyoruz ve belirli bir süre raflarda kurumaya bırakıyoruz. Ardından uygun kıvama geldiğinde fırınlayarak yaklaşık 16 saat süren bir fırın işlemine tabi tutuyoruz. Fırınlanmış ürün bisküvi haline gelir.
Sonrasında, ürünün dış yüzeyine sır adı verilen renklendiriciyi uygulayarak çamurun camsı bir görünüm kazanmasını sağlıyoruz. Bir kez daha fırınlama işlemi gerçekleştiriyoruz. Sır tamamen son halini aldığında, ürün kullanılmak üzere hazır hale gelir.”
Gençleri seramik sanatıyla tanıştırmak isteyen Adalan, toprakla temasın ve üretimin kişiyi iç dünyasına döndüren önemli bir deneyim olduğunu vurguladı.
El becerisi eksik olanların bile seramiği denemelerini teşvik etti ve “Atölyeye gelenler, çamuru ellerine aldıktan sonra içlerindeki yeteneğin farkına varıyorlar. Bu deneyimle kendilerine olan güvenleri artıyor. Soru işaretiyle geldikleri yerden somut bir şekilde ilerliyorlar ve neler yapabileceklerini görüyorlar” dedi.
Seramik sanatında farklı teknikleri birleştirmekten keyif aldığını belirten Adalan, şunları ekledi:
“Daha önceki mesleklerimde kullanmış olduğum teknikleri seramikte de uygulayarak ilginç sonuçlar elde ediyorum. Bu beni büyük bir memnuniyetle dolduruyor. Kendi ürünlerimin yanı sıra özellikle gençlere seramik sanatını tanıtmak istiyorum.
Sanatın her dalı özeldir ve güzeldir. Herkesin sanatla ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum, özellikle de çevrelerinde kolayca ulaşabilecekleri birçok sanat dalı bulunuyor. Ancak seramik atölyelerinin sayısı sınırlı olduğu için gençlerin seramik sanatına ulaşmaları zor olabiliyor.
Gençlerin seramik sanatıyla ilgilenmelerini ve kendilerini özgürce ifade etmelerini destekliyorum. Sabır ve emekle bir eserin nasıl ortaya çıktığını seramikle deneyimlemeliler.” (AA)
